Burada yazılan her şey kimilerine göre hayal ürünüdür.
21 Aralık 2022 Çarşamba
25 Eylül 2022 Pazar
6 Temmuz 2021 Salı
Bilmek istiyorum
Sözcüklerin anlam bulduğu zamanların özlemi sardı yüreğimi. Bir zamanlar sözler, sözcükler tek bir anlam içerirdi. Her cümle sevgi ile başlar özlem ile devam eder, kavuşmak ümidi ile biterdi. Cümlenin özü onun ismiydi. Aradan yıllar yıllar geçti. İçimdeki sevgi bitmiş gibi değil de olgunlaşmış gibi. Derin bir sevgi var. Gençliğimin verdiği fırtına ile harlanmış, reddedilmenin verdiği hırs ile sarılmış ve en önemlisi onun ismini dahi duyduğumda yüreğimin titrediği bir sevgiydi. Şimdi ise yüreğimde hissettiğim derin bir sevgi. Derin ve bir o kadarda anlamlı.
Görüyorum ki gençliğimin fırtınası dinmiş. Onun yerine derin bir dinginlik kaplamış. Reddedilmenin verdiği hırs yerine kabullenmenin verdiği huzur fakat değişmeyen tek şey ona duyduğum muhabbet. Aslında bu hisleri uzun bir süredir hissediyordum fakat ona bir şehir kadar yakın olunca yoğunlaştı ve anlam kazandı. Her ne olursa olsun bu sevgi hep varlığı yüreğim gizli zindanında sürdürecek.
Çok uzun süre ondan haber alamadım bazı şeyleri bilirdim ama. Bir sevdiğinin olduğunu ve mutlu olduğunu resimlerden görürdüm. Ama sadece bu kadar. Mutlu olduğunu bilmek yetiyordu bana her ne kadar üzülsem de.
Her ne olursa olsun yine de özlüyor işte insan. O trenin kaçtığını bile bile özlemek özlem kelimesinin en acı halidir herhâlde. Şimdi ne yapıyor kim bilir ? Bu soru ara ara yoklardı ama bu gün sanki bir soğuk su gibi titretti yüreğimi. Korlaşmış o acıya nefes oldu. Bilmek istiyorum ne yaptığını? Mutlu mudur acaba, bu gün ne yemek yediğini, kedisinin ismini, annesi ile arasının nasıl olduğunu, neyden nefret ettiğini, kime kızdığını , kimler le tanıştığını bilmek istiyorum. Sadece bilmek istiyorum iyi mi kötü olduğunu.
Hiçbir şeyin değişmeyeceğini bildiğim halde onu görmek istiyorum. Uzaktan bir iki dakika o kadar. Yanında hayalet olmak istiyorum. Sevdiğine bakarken ona bakmak istiyorum. Ben hiç o bakışı göremedim.
Termodinamik yasasına göre enerji yoktan var vardan yok olamaz. Benim yüreğimde ki bu sevgi de bir anda yok olacak değil elbet ki zaten yok olmadı. Sadece farklı formlara dönüştü. Ben o sevgiyi yüreğimde savaş nişanı olarak gururla taşıyorum. Eğer o sevgi olmasaydı bende bu halde olmaya bilirdim. Beni bu sevgi büyüttü desem abartıyor olmam. O gemi çoktan gitse de ben hep o limanda olmaya devam edeceğim.
9 Mart 2021 Salı
Hz. Yakubun vazgeçişi
Ey benim dijital dert ortağım. Nice sayfalarına içimi döktüm. Umutlarımı, hayallerimi yazdım sana. Kimi oldu kimi olmadı. İnsan en çok istediği ile sınanırmış. Bende en çok sana en çok istediğim şeyden dert yandım. Olmadı be dostum. Çok istedik ama olmadı dostum. Yara kabuk bağladı. Bilmem kaçıcı köprüden bilmem kaçıncı sular aktı. Eskisi kadar olmasa da arada bir vuruyor sızısı. Ona sevdalı iken ondan önceki halimi hatırlamakta zorlanırdım. Şimdi ise ona sevdalı olduğum zamanları hatırlamakta zorlanıyorum. Bu döngü böyle devam edecek gibi duruyor.
Ben he vazgeçtim diye avuturdum kendimi. Ama gel gör ki onca yıl geçmesine rağmen en küçük bir derdimde onun yüreğimdeki limanına sığınıyorum. Hayatımda ki üzüntüleri en büyük üzüntüm ile avutmaya çalışıyorum. Hz. Yakup'a Cebrail geldiğinde Cebrail Hz. Yakub'a dedi ki Sen Allahı sevdiğinden daha çok Yusufu sevdin. Bu yüzden hasret kaldın. İşte o an anladı Hz. Yakub hatasını ve vazgeçti Hz.Yusuf'tan. Ne zaman ki vazgeçti Hz. Yakub o zaman kavuştu Yusufuna. Bunu sadece içimdeki sevda için değil içimde ki bütün bitmek bilmeyen yada olmasını isteyipte bir türlü ulaşamadığım şeyler için düşünüyorum. Acaba ben sabretmek ile nefsimi arasında kaldıysam. Ya ben isterken Allahtan haddi mi aşıyorsam. Nefsimin ihtirazına kapılıp yüceler yücesin Allahın rahmetinden yüz çeviriyorsam. Bu aralar aklımı kemiriyor.
Mesnevi de mesnevi şeyhi postun üstünde oturur. Bunun manası içinde ki nefsi öldürmektir. Ben Allahtan rızık isterken ya samimi değilsem. Ya tam teslim olmadıysam. Ya teslim olmak, tamamen vazgeçmekse? Ey dostun. Bir şeyin kıymeti senin ona ne gözle baktığın değil midir? Ben rızka işe mesleğe haddinden fazla mana yükleyip, rahmet kapılarımı kapattıysam?
Vazgeçmek ile bırakmak arasında fark var sanırım. Şöyle izah edeyim. Sevmeyi bırakmak umudu kesmektir. Gözünde değeri aynıdır fakat sen sevmeyi bırakırsın. Galiba Sevmekten vazgeçmek ise sevmeye devam edip o sevdanın sana bağladığı zincirlerden kurtulmak. Her sevginin yürekte insanı bağlayan zinciri olur. Asıl insan o zincirlere o kadar alışır ki onlardan vazgeçemez. Benim zincirim ise bir daha onu sevdiğim gibi kimseyi sevememe zinciri yada onu severken o kadar bencillik ettim ki, kendimi o kadar alçalttığıma inandım ki bir daha kimseye bu kadar alçalamama korkusu. yada sevilmeme korkusu. İşte bunlardan kendimi azat edip tamamen Rahmana gönlümü açmam gerekiyor. Göründüğü kadar kolay değil be dostum. Belki bunlar bile olmaya bilir vazgeçmek terimi.
Vazgeçmek nedir tam idrak edemesem de, Hz Yakub gibi olmalıyım artık. Nasıl olacak emin değilim. Eğer Hz. Yakub olmaya kadar olayı idrak edebildirse Rabbim. Sonunuda nasip eder inşallah.
28 Aralık 2020 Pazartesi
23 Haziran 2016 Perşembe
ELVEDA
Kaptanın Seyir Defteri Sonu
Aslında yazmak gelmiyor içimden ama bir son yazamam gerektiğini düşünüyorum. Sonu hak ediyor çünkü
Aşk ansızın gelir. Saniyelerin bir ömrü kapladığı zamanda ok gibi saplanır yüreğine. Kimi Erostandır Kimine göre evrendir. Bana göre Allahtandır . Bir anın bütün zamanları kapladığı anlarda gelir aşk. İsmi tek hecedir ama yaşaması bir ömre bedel. İşte bende böyle anda aşık olmuşum. Onlarca yazı yazdım. Özlemimi yazdım, umudumu yazdım. Hayallerimi yazdım. Aşka dair kavuşmak başka herşeyi yazdım. Unutmak istediğimi yazdım. Ama unutmak istenince olan bişey değilmiş onu anladım. Zaman alır bizden bizi. Herşeyimizi. Biz farkına varmayız. Hiç bitmiycek gibi severiz insanı. Ama zaman alır aşkı bizden. Zaman alır ama en sonunda alır.
Ben unutamam sanıyordum. Cidden unutamayacağıma o kadar emindim ki acaba ruhsal bi rahatsızlık mı diye düşünmeye başladım. O dereceydi yani. Ama sabahları artık uyandıpımda aklıma gelmediğini anladım. Yolda yürürken gözlerimin onu aramadığını fark ettim. En çokta artık sevmek istemediğimi anladım. Elini asla tutamayacağım bir insanı sevmenin çok saçma olduğunu anladım. 23 yaşındayım ve hayattımda bir tek onu sevdim. Çok saçma. Ne o leyla ne ben mecnun. NE o bildi bu kadar sevdiğimi ne de gördü. Aslında gördü de inanmadı. Artık bunlar bi önemi olmadığına inanıyorum. Geçmiş geçmişte kalmalı. Hayat herşeye rağmen akıyor. Dururamadığımız tek şeydir zaman.
Ama biliyor musunuz. Evlene bilrdim onunla. Çok saf hayallerime katmıştım onu. Arabada yan koltuğumda hayal ettim onu. Ama hayat o kadar güzel değil. Bazen bazı şeyler yetmiyor. Sizden üstün bir gücün varlığını en çok bu zamanda hissediyorsunuz. Başkası olmadı şuana kadar. Olmayacakta galiba. Acı ama gerçek. Bunu anlayacak kadar çok reddedildim. Gerçi o reddetmişti ama olsun. İnsan reddedilmeye dahi alışıyormuş. Ne acayip demi :)
Bi vedayı hak ettiğini düşünüyorum. Onlarca yazıdan sonra bi veda çok görmemek lazım. Olsun isterdim ama artık her şey için çok geç.
Büyümek yaşla değildir. İşte bu anlarda büyüdüm. Ve artık eskisi değilim. Reddedilsem de her zaman artık koymuyor. Koyuyorda o kadar koymuyor. Veda etmenin zamanı geldi.
Farkında olmadan beni büyüttüğün için teşekkür ederim. Elini tutamadığım için özür dilerim. Omzuma başını koymadığın içinde özür dilerim. Gözlerine bakamadığım için de özür dilerim. Sesini unuttuğum için özür dilerim. Ama her şeye rağmen bana kattıkların için teşekkür ederim.
Mustafa ZABUN
ELVEDA
7 Mart 2016 Pazartesi
İnsan bir yere ayit olmalı. Bu bir ihtiyaçtır bence. Eğer gideceğiniz bir liman yoksa yolculuğun bir anlamıyor. Çektiğiniz zorlukları iyiki çekmişim demiyecekseniz hiç bir anlamı kalmıyor hayatın. İnanmak iyi şey dedim. İnanmanın herşeyi çözebileceğine inandım. Beklemenin mutluluk vereceğine inandım. Aşkı bulduğuma inandım. Onsuz asla yapamayacağıma inanmıştım.
İnanmak dedim hep. İnanın başarırsınız. Öyle olmuyormuş anladım. Bazı şeyler için tabi. Eğer atomu parçalayacağınıza inanırsınız ki inandılar başarırsınız. Ceo olmaya inanırsanız ki inandılar olursunuz.
Yazışarımda hep bir kişiden bahsettim. Çok kişi aradan yazmayalı. Aman emin olun sonuçlar hiç değişmedi. Asla bir kalbi yüreğime bağlayamadım. Hep gittiler. Belki benim hatam. Bilemiyorum. Zaten vakitte geç oldu.
İnanın başarırsınız. Cidden inanın yaparsınız.
Ben en çok kendime inandım. Ama inanmıyorum. Bari siz inanın.
20 Kasım 2015 Cuma
Dedim ki ben kendime neden yazmıyorum artık. Sonra fark ettim ki. Yalnızlık bana susmayı öğretmiş. Bir şair söylemişti heral de hatırlamıyorum kim olduğunu ama, yalnız olan insan asla yalnızım diyemezmiş. Korkarmış. Şimdi neden sustuğumu anlıyorum. Yalnızlık iyidir diyor bazı bilim insanları. Onlara göre yeni şeyler keşfetmenin en iyi yoluymuş. Bunu diye bilim insanları hiç yalnız kalmışlar mı pardon böyle deyince sanki bir anlık bişey miş gibi geliyor yalnızlık. Hiç yalnızlığı yaşamışlar mı. Evet bi yönden haklılar. Ben bir çok gelecek mesleğimle ilgili konuları yalnızlık depreştiğinde yaptım. Ama neden sorusu geliyor. Mutlu olmayı ister en çok yalnızlık zamanlarında. En son ne zaman mutlu oldun sorusuna cevap bulamadığımdan , işe yaramaz bir insan gibi hissettiği zamanlarda yaptım. Yalnızlık iyi bişey gibi geliyor böyle deyince. Ben yalnızlıktan korkmuyorum ama yalnızlıktan da bıktım. Çoğu insan tek kaldığında bişey yapamaz. Ben kendi kendime vakit geçirmeyi öğrendim. Ama her zaman değil tabi. Nereye gitsen takip ediyor yalnızlık. Bazen diyorum ki sonuç ta üniversite okuyorum. Buraya bir amaç uğruna geldik. iyi bir şeydir diyorum. Allah bize bu yüzden nasip etmiyordur. Sonra diyorum ki neden yalnızım. Ben hiçbir zaman dışarıda ki çiftleri gördüğümde keşke demedim. O insanların mutluluklarını kıskanmadım. En yakın arkadaşlarımın dahi asla kısmadım. Görünce mutlu oldum. Birbirlerine bakışlarını görebiliyordum. Bu beni mutlu ediyordu. İnsanlar artık bana soruyor neden senin sevgilin yok diye. Her şeyin tam . Yakışıklı çocuksun. Bilgilisin. Bilmiyorum diyemiyorum. Olmuyor da diyemiyorum. Çıkmıyor karşıma da diyemiyorum. Hani sosyal medyada beğendiim bir kıza arkadaşlık yolluyorum kabul etmiyor. Artık o kadar sırada geliyor ki bu hareket. O derece diyim size. :) Çaresizim diyemem. Hani ben diğer insanlar gibi yapamıyorum. Birinden etkilenmeden ona yazamam. Bazen herkes bi şansı hak eder diyorum. Öyle de olmuyor. Belki bu yüzdendir diyorum. Ama yinede neden için yetersiz kalıyor. Ulan büyü filan mı yaptılar diye de aklımda geçmiyor değil tabi :D . Ama sonuç olarak yalnızlığı taşıyamıyorum artık. Sevmek istemiyorum artık. Başka birini sevmek istiyorum artık. Zaman su misali akıyor. Bazen zamanda kayboluyorum. O kadar yalnızlaşıyorum ki bazen. Buna deprsoyan deniyor. Hani bazen korkmuyor da değilim. Cidden psikolojik sorunlarım olduğunu filan düşünüyorum. Hani bi insan neden unutamaz ki. Yani hiç bir sebep yokken sevmeye neden devam eder ki. Hiç bir ışık yokken. Neden devam eder ki sevmeye. hayat diyorum. Geçer diyorum. Allaha dua ediyorum. Bu yanlızğın tek bir iyi yanını gördüm. Allaha dua ederken. Herşeyi allahtan istemeyi öğrendim. Hani hadis var ya. Efendimiz ayakkabı bağınızı bile allahtan isteyin diyor ya. İşte ben onu öğrendim . İnşallah dualarım kabul oluyodur. Neyse şuan yazmaktan bile bıktım. yeterk bu kadar bitti.